Türkler, dünyanın en köklü ve büyük milletlerinden biridir. Geçmişten bugüne Türk toplulukları çok geniş bir coğrafyada dünyanın farklı bölgelerinde varlık göstermişlerdir. Türkiye dışındaki Türk toplulukları günümüzde yaklaşık elli değişik ülkede yaşamaktadır. Geniş bir coğrafyada varlığını sürdüren Türkler, yaşadıkları topraklara bağlılıkları, vatan sevgisi, dili, töresi, kültürü ve değerleri ile dünya milletleri arasında seçkin bir yere sahip olmuşlardır. Tarihte çeşitli din ve kültürlerle karşılaşan Türkler, onuncu yüzyıldan itibaren kitleler halinde İslam’ı din olarak benimsemişlerdir. Türklerin büyük bir kısmının İslam’ı kabulü ile onların hayatında yeni bir dönem başlamıştır. Günümüzde varlığını sürdüren az sayıda Budist, Musevi ve Hıristiyan Türk toplulukları da dini ve kültürel çeşitlilikte yer almıştır. Geleneksel Türk inançları, değerleri ve kültürü hangi dini benimsemiş olursa olsun bir alt kültür olarak genel Türk kültürü içinde varlığını sürdürmektedir.

Geleneksel kültürünü ve değerlerini, tarihi süreçte karşılaştığı zor ve çetin koşullara rağmen sürdürebilen Türk topluluklarından biri de Kırgızlardır. Kırgızlar Manas Destanı ile aktarılan kültürel değerlerine, örf, adet ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kalmışlardır. At, kımız, komuz ve bozüy adını verdikleri çadır, Kırgız denildiğinde ilk akla gelenlerdir ve bunlar Kırgızların kültürlerini aktarmada başvurdukları Kırgız yaşamının vazgeçilmezleridir. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte bağımsızlığını elde eden Türk topluluklarından biri olan Kırgızlarla Anadolu Türklüğünün sosyal, kültürel, ticari, askeri, ekonomik, sağlık ve eğitim alanında ilişkileri her geçen gün artmaktadır.