Yalnızlıktan söz edecektim. Ama nasıl ve neredeki yalnızlık? Yalnızlıkla kimsesizlik arasında fark var mıydı? Biraz sonra… Çok geçmemişti ki, kendimi sarsıcı soru karşında buldum. İçe dönük olunursa, yalnızlık dışarıda çokları olursa da fark edici değildir. Kimsesizlik biraz daha başka... İçe dönük olunsa da dışa açılmış bulunulsa da tek başınalık vardır. Tek başına oluşumla yalnız kalmışlığımda nerede oluşumu anlatmaya kalkışım nedensiz değildi. Evde kendi odamda... Veya evin bir yerindeki duruşumla yaşamanın bir parçasına yaklaştım.
Kaçıştan değildi bu.
Uzaklaşmak da değildi. Düşünmeye boyut kazandırmak içindi. Düşünüş biçimlerine bir alan açmak ve o alanda da yeni şeylerin üzerine üzerine gitmek istemiştim. İşte bu an için sorudan ziyade yalnızlığın ve kimsesizliğin arasına girip, farkı ayırt ettikten sonrasında, insan sıkıntı çekerse, ne ile bu ruh halinden kurtulurdu? Bir tutuklu gibi... İnsan korkusundan uzaklaşma durumunda doğal alanda gezinti gibi... İlişki ağının kırılıp insanlar aralarına giriş zorlukları çekmek gibi... Bir de geçmişine yaklaşıp olmuşların yorumunu yapmak için şimdiki zamandan kaçış gibi... Yazmak adına bu ikili ile yüzleşmek ve ikiliye mana kazandırmak istemişliğimle baş başa oluşumun anındayım...