Yalnızlık mı veya yalnızlık yaşanılacak şey mi? Ülkemden sonra yabancı bir ülkede yaşamak zorunda kalan ben kiminle olacaksam... Orda kaldı. Nurettin kendisinin geçmişinin üzerine her vakit düşünmeyi sanki iç dünyasının bir gizli şekilde biri tarafından kışkırtıcı olarak seslice konuşturmaya zorlamasını yaşamaktaydı. Ülkeye gelişinden istemese de zorlayıcı nedenlerin onu kaçacak kadar zorla sınır dışına çıkarmasında kendisini tanıyordu.

Gençliğinden arta kalan posbıyık denilecek kalın ve uzun bıyıkları kalmıştı. Saçlarına gürlük sanki uygun değilmiş gibi dökülüp gitmişti. Yüz hatlarına kırmızılık giysileri siya olduğunda daha da belirginleşmesini biliyordu. Oldukça belirleyici gözleri vardı. Dikkat çekiciliği de burnundaki yuvarlak ve ağız üzerine gelirken alın genişliğini tamamlayıcı olması sıradan biri olmadığını gösteriyordu. Boyunu beden üzerinden karşısında görenlerin ortanın üzerinde oluşunu da görmüş olurlardı. 

Koltuğa uzandığında, ayağını uzatmıştı. Arkaya yaslandığında başını koyduğu yastık yerinde değildi. Kısa yeri değişmişti ve onun da alt tarafına sabahki kahvaltı bıçağı nasıl olmuşsa kaymış. Bir sert bir şeyin ayağına dokunduğunu ve çok eskilerden kalan yara izini acıtıverdi. Geçmişin kavgalardan yara izi iyileşmişti, lakin birkaç yıl önce nasıl olmuş anlamadığı şekilde sıyrık kanamıştı.